-
1 frais
I1 serin [se'ɾin]2 aliment taze [taː'ze]3 taze [taː'ze]4 pas sec yaş [jaʃ]5 éclatant parlak [paɾ'ɫak]◊Elle a toujours le teint frais. — Bu genç kızın cildi daima parlak.
IIserin [se'ɾin]◊Il fait frais ce soir. — Bu gece serin.
n mfraîcheur serin hava♦ au frais soğuktaIVn m pl1 masraf [mas'ɾaf]♦ aux frais de -ın hesabına◊J'ai fait réparer la chaudière à mes frais. — Kazanı kendi hesabıma tamir ettirdim.
2 faire les frais de qqch ceremesini çekmek -
2 fraîche
См. также в других словарях:
püfür püfür — zf. Rüzgâr hafif ve serin bir biçimde eserek Çamlıca nın püfür püfür esen rüzgârlarını ateşinin üstüne sallanan tılsımlı yelpazeler gibi duyar. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
efildemek — nsz Rüzgâr yavaş bir biçimde ve serin olarak esmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
küfür küfür — zf. Tatlı, serin ve hafif bir biçimde (esmek) Rüzgâr küfür küfür esiyor … Çağatay Osmanlı Sözlük